4 Mart 2018 Pazar

Müşkülpesent

Kimdir ki insanın hayrına dokunan, şehvet havuzunda yüzerken çoktur kimsenin yandaşı hele bir işin düşmeye görsün. Boğuluverir orada, ölü taklidi yapar da el uzatanı olmaz. Düşerken birine tutunma ihtiyacı insanın doğasında var da tutunulanın koyverirken ki hazzı nedir dillendirilmez. Zavallıya acınmaz zavallılığındandır özü ,hem her şey her şeyde değil midir ? Tanrıyı var eden de ona söven de aynıdır, hakka inandım diyenin adaleti neden zayıftır ? İnandım diyenin açgözlülüğü, hırsı, küfrü şeytanın övgüsü değil de nedir ? Hem nerede Ali'nin Ömer'in "rahle-i redrisat"ı, bir müşkülpesent ben mi kaldım tanrısını öldüren.? Çekilince bir köşeye göz susar kalp görürmüş sahi nefsi, hem ne ola ki riyakara ? Şehveti doymazmış bir türlü. Tutkusu dört nala koşmuş da kırgınlıktan ölememiş kimselere. Bilinsin tapınılsın istemiş ya tanrı, heh işte öyle bir arzu olmuş bedeninin fikri. Ne yaparsın bu riyakara ? Fikre küsüp yorgan yakmak şanından mıdır tanrının ? Gezmiş de beden beden bulamamış kinine bir çukur, sığda çukur ne ola ? Örtünmüş üzerine bir başınalığını, çatlatana kadar tutkusunu, sürmüş gitmiş riyakar, diyardan diyara.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder